10 Temmuz 1856 yılında doğmuş Sırp asıllı bir bilim adamıydı. 7 Ocak 1943 tarihinde 86 yaşındayken bir otel odasında kalp yetmezliğinden hayata veda etti. Mühendislik üzerine eğitim aldı. 1875 yılında Avusturya Graz Politeknik okulunda, daha sonra ise Prag’da bulunan Charles Ferdinand Üniversitesi’nde eğitim aldı.
1884 yılında Avrupa’dan ABD’ye gelmiş ve Thomas Edison’un şirketinde çalışmıştır. Daha sonra yolları ayrılmış ve birbirlerine rakip olmuşlardır.
Küçük yaşta abisini kaybetmiş, şizofreniye yakın belirtiler göstermiş, bir ara zengin olup daha sonra parasız kalmış takıntılı bir insandır. Hiç evlenmemiştir. 750 civarında patenti vardır.
En büyük hayallerinden olan “Kablosuz Enerji Aktarımı” konusunda deneyler yapmıştır. kilometrelerce ötedeki lambaları kablosuz olarak aydınlatmıştır.
Nikola Tesla bilinen ilk insan yapımı şimşeği oluşturmuştur.
The Prestige (2006) filminde Nikola Tesla karakterini David Bowie canlandırmıştır. Tesla o filmde bir sihirbaza “insan kopyalama makinesi” yapan bir bilim adamıdır.
Bazı Nikola Tesla İddaları
Tunguska Olayı
1908 yılında Sibirya’da meydana gelen Tunguska olayında bir kuyruklu yıldız parçası ya da meteorun yere çarpması sonucu oluşan büyük bir patlamananın, Nikola Tesla’nın bir deneyi sonucu olduğu idda edilmektedir.
1908 yılında Sibirya’da meydana gelen Tunguska olayında bir kuyruklu yıldız parçası ya da meteorun yere çarpması sonucu oluşan büyük bir patlamananın, Nikola Tesla’nın bir deneyi sonucu olduğu idda edilmektedir.
Haarp
İddalara göre Haarp projesi ile söylenenlerin dışında iklimler değiştirilebiliyor, depremler yapılabiliyor. Bu teknolojinin temelini ise Nikola Tesla’nın çalışmaları var.
İddalara göre Haarp projesi ile söylenenlerin dışında iklimler değiştirilebiliyor, depremler yapılabiliyor. Bu teknolojinin temelini ise Nikola Tesla’nın çalışmaları var.
Philadelphia Deneyi
USS Eldridge adlı 1240 tonluk dev gemi iddalara göre dakikalar içinde 600 km uzağa gidip gelmiştir. Deneyin temelinde Einstein’in bir teorisi varken Nikola Tesla’nın deney çalışmalarında yer aldığı iddalar arasında.
USS Eldridge adlı 1240 tonluk dev gemi iddalara göre dakikalar içinde 600 km uzağa gidip gelmiştir. Deneyin temelinde Einstein’in bir teorisi varken Nikola Tesla’nın deney çalışmalarında yer aldığı iddalar arasında.
Bilinen Nikola Tesla İcatları ve Keşifleri
Alternatif akımı (AC) keşfetmiştir.
Radyo sistemi, floresan lamba, uzaktan kumanda, neon ışıkları, hız-ölçeri, otomobillerdeki ateşleme sistemini, lazer teknolojisi, radarın teknolojisinin temelleri, elektron mikroskobunu ve mikrodalga fırını…
Alternatif akımı (AC) keşfetmiştir.
Radyo sistemi, floresan lamba, uzaktan kumanda, neon ışıkları, hız-ölçeri, otomobillerdeki ateşleme sistemini, lazer teknolojisi, radarın teknolojisinin temelleri, elektron mikroskobunu ve mikrodalga fırını…
Diğerleri
3 fazlı sistemler
3 fazlı sistemlerde ana amaç; sistemin stabilitesi ve maliyetidir. Çok fazlı motorların momenti, tek fazlı motorlara göre daha performanslıdır. Yapıları daha basittir. Az bakım gerektirir ve verim bakımından daha iyidir. Kayıplar tek fazlı sistemlere göre daha azdır.
İndüksiyon Motoru
Yani elektirk motoru
Elektrik motor tasarımı manyetik alan içindeki iletkenlerin yerleşimine dayanır. Motor sargısı birçok iletkenden meydana gelir. Sargı tarafından oluşturulan kuvvet sargıdan geçen akıma ve manyetik alan şiddetine bağlıdır. Sargıdan ne kadar çok akım geçerse o kadar çok kuvvet(tork) elde edilir. Aslında iki manyetik alanın etkileşimi harekete sebep olur.
İndüksiyon motoru, döner bri transformatör olarak kabul edilebilirse anlaşılması daha kolay olacaktır. Transformatörün birincil sargısına gerilim uygulanırsa sargılardan bir akım akar ve ikincil sargıda bir gerilim indüklenir. Birincil sargı indüksiyon motorunun statoru, ikincil sargısı ise rotorudur. Bir manyetik alan statorda meydana getirilir ve ikinci manyetik alan rotorda indüklenir. Bu iki manyetik alanın etkileşimi hareket olarak görünür.
İndüksiyon motoru, döner bri transformatör olarak kabul edilebilirse anlaşılması daha kolay olacaktır. Transformatörün birincil sargısına gerilim uygulanırsa sargılardan bir akım akar ve ikincil sargıda bir gerilim indüklenir. Birincil sargı indüksiyon motorunun statoru, ikincil sargısı ise rotorudur. Bir manyetik alan statorda meydana getirilir ve ikinci manyetik alan rotorda indüklenir. Bu iki manyetik alanın etkileşimi hareket olarak görünür.
Stator etrafında dönen manyetik alanın hızı rotor hızını belirlemektedir. Stator etrafında devr-i daim eden manyetik alanın hızı rotorun hızını belirleyecektir. Rotor, statorun hızında dönmeye çalışacaktır ama özellikle motora yük yüklendiğinde iki hız arasında fark olacaktır. Teorik olarak rotor hızının stator hızına eşitlendiği hıza senkron hız denir. İndüksiyon motorlarında rotor, gecikmeli olarak statorun manyetik alan hızını takip ettiğinden bu motorlara asenkron motor da denir
Kablosuz Telgraf
1900’lerde telefon ve 1960’larda ilk elektronik bilgisayarlar yaygınlaşmadan önce insanların birbirleriyle en hızlı iletişim yöntemi telgraftı.
Kısaca telgraf, yunanca tele (uzak) ve graphein (yazmak) kelimelerinde oluşan, bir mesajın uzak mesafelere, mesajı taşıyan bir aracı olmadan taşınmasıdır. Bu bağlamda telgrafın ataları, elektrik üzerinden çalışan telgraf teknolojilerinin de öncesine gitmektedir.
İlk telgraf örnekleri olarak dumanla haberleşme, işaret kuleleri, helyograf (güneş ışığını yansıtarak haberleşmek), denizcilerin de kullandığı semafor (bayrakla haberleşme) sayılabilir. Tüm bu ilkel telgraf örnekleri optik telgraf olarak adlandırılır. 19. yüzyılda elektriğin bulunması ve yaygınlaşmasıyla birlikte telgraf iletim ortamı olarak teller, 20. yüzyılın başında radyo ve radyo sinyallerinin bulunmasıyla da kablosuz telgraf, yani radyotelgraf dönemi başlar.
Alternatif akım
Alternatif akım (AA ve AC İngilizce: Alternating current), genliği ve yönü periyodik olarak değişen elektriksel akımdır. En bilinen AC dalga biçimi sinüs dalgasıdır. Yine de farklı uygulamalarda üçgen ve kare dalga gibi değişik dalga biçimleri de kullanılmaktadır. Bütün dalgalar birbirlerine elektronik devreler aracılığı ile çevrilebilirler. Devredekondansatör, diyotlar, röle ler ile bu çevrim yapılabilir.
AA güç genellikle sanayi ve konutlarda kullanılır. Santrallerde üretilen enerjinin sevkinde de AA kullanılmaktadır. Deniz altına yapılan enerji nakil hatlarında üretilen AA elektrik, dalga yapısında bozulmalara sebep verilmemesi için DC'ye dönüştürülerek taşınmaktadır. HVDC ismi verilen uygulama ile okyanus ya da deniz altından nakil hatları işlenebilmektedir.
Günümüzde havadan ve kablo üzerinden taşınan, ses ve radyo dalgalarının karışmama sebebi de alternatif akımın farklı sinüzoidal yapılarda olmasıdır.
Neon Lamba
Asal gazlar sınıfından bir element. Ne sembolüyle gösterilir. İlk defa 1898 yılında, İngiliz fizikokimyacı Sir William Ramsay tarafından, sıvılaştırılmış havanın fraksiyonlu damıtımı ile izole(ayırma) edilmiştir. Neon, havanın çok cüzi bir kısmını (55.000’de birini) teşkil eder
Özellikleri: Atom numarası 10, atom ağırlığı 20,183, yoğunluğu havanınkinin 0,7 katı olan tek atomlu bir gazdır. Renksiz ve kokusuzdur. Elektron düzeni 1s 2 2s 2 2p 6 olup, valensi sıfırdır. Erime noktası -248,7°C, kaynama noktası da -246,1°C’dir. Kritik basıncı 26,86 atmosfer ve kritik sıcaklığı da -228,7°C’dir. Kimyasal reaksiyonlara karşı atıl (inert) dır.
Neon, havanın sıvılaştırılmasıyla, diğer soy gazlar (Argon, Kripton, Ksenon) ile birlikte ele geçer. Sıvalaştırılmış havanın, sıvı oksijenle yıkanmasıyla saf halde elde edilirler. Günümüzde laboratuvarlarda aktif kömürle yapılan adsorbsiyon ile soy gazların atom ağırlıklarına göre ayrılabilmeleri mümkün olmaktadır.
Kullanılması: Neon gazı ihtiva eden bir tüp, neonca seyrekleştirildiğinde, elektrik akımını iletme hassasına sahip hale gelir. Tüpteki basınç 10 mm cıva değerine düşürülmüşse, elektrik deşarjıyla bütün tüp bir ışıkla dolar ve neona has turuncu kırmızı bir renk meydana gelir. Neon ticari maksatlı bu tüplerde mahdut bir kullanım görmüştür. Çok az miktardaki başka gazların bulunması, olayı olumsuz yönde etkilediği için güçlükler mevcuttu. George Claude, mangal kömürünün absorbant (tutucu) özelliğini geliştirerek söz konusu güçlüğe çözüm buldu: elektrik akımı geçerken tüpte bulunan neon, sıvı hava ile sıcaklığı düşürülmüş mangal kömürü vasıtasıyla saflaştırılır. Bu yolla safsızlıklar giderilip, geriye sadece neon kaldığında tüp, kömür hücresinden ayrılır.
yaydıkları ışının mavi dalgaların olmayışından dolayı aşırı derecede kırmızı olmasıdır. Bu, göz kamaştırıcı ışıkların kullanıldığı teşhir mahallerinde arzu edilen bir özelliktir.
Tungsten telli ampullerden daha az enerji sarfedip, daha bol ışık veren flouresans ampullerin içinde neon gazı vardır.
Uzaktan kumanda
Uzaktan kumandanın ilk örneklerinden biri, 1898 yılında Nikola Tesla tarafından “Hareket Eden Araç Veya Araçların Mekanizmalarının Kontrolü İçin Cihaz Tekniği” ismi ile geliştirildi.[1]
1903 yılında Leonardo Torres Quevedo, Telekino adlı tasarımını Paris Bilim Akademisi'nde deneysel bir gösteri ile tanıttı. Aynı yıl içinde Fransa, İspanya, Birleşik Krallık ve ABD'de cihazın patentini aldı. Telekino elektromanyetik dalgalarla iletilen komutları yerine getiren bir robottu. Telekino uzaktan kumanda alanında bir öncü ve dünyanın ilk radyo kontrol cihazı olarak kabul edilmektedir. Torres, 1906 yılında Bilbao Limanı'nda kralın ve büyük bir kalabalığın önünde bir botu sahilden uzaktan kumanda ile başarılı bir şekilde yönlendirdi. Daha sonra Telekino'yu mermi ve torpidolara uyarlamaya çalıştı ancak parasal sorunlar nedeniyle çalışmayı tamamlayamadı.
İlk uzaktan kumandalı model uçak 1932 yılında uçtu ve uzaktan kumanda teknolojisi yoğun olarak 2. Dünya Savaşı süresince askeri amaçlarla kullanıldı. Bunun bir sonucu olarak Alman yapımı Wasserfall füzesi ortaya çıktı.
Ve beni büyüleyen Tesla bobini
Tesla bobini, 1891 yılı civarında Nikola Tesla tarafından bulunan[1] ve yüksek voltaj, düşük akım ve yüksek frekanstaalternatif akım üretmek amacıyla kullanılan deşarj bobinleridir. Tesla bobininde kabloyu bir hortum, elektiriği bu hortumun içinde akan su, elektirik akımını suyun akışı ve voltajı da suyun basıncı olarak düşünebiliriz. Hortumun ucuna bir ağızlık eklendiğinde ters orantılı bir şekilde suyun akış hızı azalırken basıncı da artar. Tesla bobininin çalışması da bu şekilde gerçekleşir. Tesla, bobini oluştururken birkaç konfigrasyon denemiştir ve bu alet genellikle bir araya gelen iki ya da üç çiftrezonans elektrik devresinden oluşmaktadır. Tesla bu bobinleri elektrikle aydınlanma, fosforesans, röntgen ışınları üretimi, yüksek frekanslı alternatif akım, elektroterapi ve kablosuz elektrik üretimi gibi alanlarda yenilik getirecek deneyleri için kullanmıştır. Tesla bobinleri 1920'lere dek kablosuz telgraf için spark-gap radyo vericilerinde kullanıldı.[1][2][3]
Wikipedia Kaynak Wikipedia
Yorumlar
Yorum Gönder